Hedef vermesek mi?

Aslında gidişattan son derece memnun olduğu halde, prensip gereği hoşnutsuz bir tavır takınan patronla önümüzdeki yıl hedeflerini belirlemek için toplantıdayız.
Toplantıda yaklaşık 10-12 kişi varız.

Patron toplantıyı açtı, biraz konuştu, konuyu cironun düşüklüğüne bağladı.
“Ciromuz düşük” diye bitirdi.

Ben de hemen atladım ne kadar ciro istiyorsunuz diye.
Kem küm etti ama ağzından rakam çıkmıyor?
Ben yine ne kadar ciro istiyorsunuz ısrar edince “Yetecek kadar” diye cevap geldi.

Ne kadarı yeter? Bilemeyiz ki. Amaç hedeflere ulaşmaksa bir hedef olmalı.
Hedef ise zamanlaması olan, sayısal bir değerdir. (SMART’a girmiyorum şimdi)
Yetecek kadar demek hiç bir zaman yetmeyecek demektir. (İhtiyaçlar sınırsızdır)

Biraz daha üzerine gidince ağzından kendisine göre biraz abartılı bir rakam aldım ve hemen toplantıdaki bir arkadaşa “Yaz” dedim. “Kayıda geçsin”. Biliyorum ki şimdi abartılı söylediği rakam sonradan normal gelecek.
Abartılı hedef verilebilir mi? Verilir. Bu sattığınız ürünün, hizmetin pazar durumuna bağlı. Eğer harcı alem, pazarı doygunluğa ulaşmamış veya ulaşamayacak bir ürün/hizmet satıyorsanız verilir.

Abartılı hedef yakalanır mı? Yakalanır. Yukarıdaki şartlara uygun ürün ve hizmet sunuyorsanız bu da hedefe ulaşmak için ayırdığınız kaynağa bağlı.

Toplantıdaki arkadaş hedef olarak patronun söylediği rakamı yazarken patron hemen atladı.
“Dur, yazma” diye. Ama yazdık bi kere.
Yüksek de olsa bir hedef olması iyidir.
Ulaşırsın veya ulaşamazsın.
Ulaşırsan başarılısın, ulaşamazsan başarısız.

Ama hedef olmazsa, belirsizlik ortamında hep başarısızsın.

Toplantının sonraki kısmı bu hedefe ulaşabilmek için ayırılacak kaynağın belirlenmesine kaldı.
Üretim için kaç tane çalışan istiyorsun,
Satış için kaç yeni satışçı istiyorsun,
Pazarlama için reklam için ne kadarlık bütçe istiyorsun,
Satınalma için ne kadarlı bir satın alma bütçesi istiyorsun,

Toplam Oy Sayısı 0

Leave A Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir