Eski çalıştığım iş yerlerinin birinde
Otomotiv ana sanayi şirketlerinden birinin satın alma müdürü aradı
“Adnan bey Japonlarla beraber haftaya size denetime geleceğiz” diye
“buyurun gelin” dedim.
Ne denetleyeceksiniz diye sormadım. Sistem denetimi, proses denetimi hepsini birden yapıyorlar. Hatta çevre yönetim sistemine ve İSG’ye de bakıyorlar.
Gününü sordum yalnız. Geldiler, Denetlediler.
Denetim esnasında ne isterlerse gösterdim, anlattım. Detaylarını sordular onları da gösterdim.
Hatta bir ara detayın detayını da “Japon bu kadarı yeterli” demesine rağmen ben zorla gösterdim 🙂
Denetim bitti, gittiler.
Denetim sonucunu bekliyorum gelmedi. “Kötü bir şey çıksa bildirirlerdi” dedim.
3 ay kadar sonra aynı arkadaş bir daha aradı.
“Adnan bey Japonlarla birlikte haftaya size denetime geleceğiz” diye
Ben de güldüm “Ahmet bey siz yanlış kişiyi aradınız” dedim. “Burası HTK şirketi.”
“Siz zaten bizi denetlemiştiniz 3 ay kadar önce.”
“Yok, yok size geleceğiz yanlışlık yok” deyince
Ben de “3 ayda bir denetim mi olur? Yine gelin ama denetim dediğin en fazla yılda 1 kez olur” deyince
“Aramızda kalsın da ilkinden çok yüksek puan almışsınız, inandırıcı gelmemiş, başka birini gönderiyorlar” dedi.
“Kaç puan almışız” dediğimde 82 puan aldığımızı söyledi.
Neyse kaçış yok, müşteri velinimetimiz.
Gizli saklı bir şeyimiz de yok zaten. “Tamam” dedim.
Denetime geldiler. Denetlediler.
2 hafta sonra denetim sonucunu gönderdiler. 85 puan almışız. Bir önceki denetimden 3 puan daha yüksek.
Bir daha da denetime gelmediler.
Sistem eğer faydasına inanarak kuruyorsanız ve kendiniz için kuruyorsanız sistemdir.
Bu şekilde kurulan bir sistemi kim denetlerse denetlesin sonuç pek fazla değişmez.