İsviçre’ye bir iş için gitmiştim, tek başımayım, karnım aç.
Yemek yiyecek bir yer arıyorum.
Türk lokantası arıyorum ama nafile.
Baktım Arap harfleriyle tabelası olan bir restoran. Daldım içeri.
Bir kişi var görevli. Selam verdim. Nerelisin diye sordum İranlı olduğunu söyledi. Eti nereden alıyorsun dediğimde Türklerden aldığını söyledi.
Neyse oturdum yemeğimi yedim. Acelem yok.
Tek başımayım. Restorana başka gelen de yok.
Restoran sahibi de tek kişi. Biraz sohbet ettik.
Ne kadar zaman önce geldiğini, neden geldiğini vs. sordum.
Sonra işler nasıl geçinebiliyor musun dediğimde.
İyi geçindiğini, sıkıntı çekmediğini ve mutlu olduğunu söyledi.
– Ben buraya geldiğimden beri kimse gelmedi. İsviçre pahalı bir yer. Ne kazanıyorsun ki burada iyi geçinebiliyorsun dediğimde.
– Burası sosyal bir devlet, yeterince kazanamadığında devlet destek oluyor dedi.
Burada devletin zenginliğinden, sosyal devlet olmasından başka şeyler de var elbette.
Bunlardan birisi de devletin planlama yeteneği.
Siz ne dersiniz?