Elemanlara göz kulak olsun diye babamı işe aldım :)

Geçmiş bir zamanda İstanbul’da bir işyerinde çalışırken, benim yaptığım ve internete koyduğum bir projeyi beğenmişler.
Ankara’da bir şirketten, şirketin 2 ortağı İstanbul’a benimle görüşmeye geldiler.

İstanbul’da görüştük, benim neler yaptığımı da canlı olarak gördüler.
Hemen aynı toplantıda iş teklif ettiler. Ücret konusunda da anlaştık.

Hem iş zevkle yapacağım ve çok başarılı olacağım bir işti hem de ücret hali hazırda aldığım ücretten %75 daha fazla idi.
Daha ne olsun.

Mevcut işimden istifa ettim.
İstifa ettim ama bir ay kadar daha çalışmam lazım, on gün sonra yerime gelen birisini yaptığım işler konusunda bilgilendirdim.
Bir ay sonra da düzgün bir şekilde işten ayrıldım.

Ankara’ya gittim büyük bir hevesle işe başladım.

İlk gün gece kalmak için yer bile tutmadım.
İşten çıkınca bir otel bulurum. Bir iki hafta içinde de bir ev tutarım diye düşünüyorum.

Ama yeni işe başladığım gün pişman oldum.
İki arkadaş kurmuşlar işyerini, her ikisi de gayet efendi insanlar.
Onlardan yana herhangi bir problem yok ama bu arkadaşlardan birinin babası bir şekilde oraya işe alınmış.
Büyük ihtimal evde boş durmasın, hem çalışanlara da göz kulak olur diye.

Patronlar henüz işe gelmediler. Ama bu adam sabahtan öğlene kadar beni bezdirdi.
Bana hiç bir şey demiyor ama oradaki gençlere (aslında ben de gençtim o zamanlar) demedik laf bırakmıyor.

Yalnız yakaladığım bir zaman insanlara davranışların pek hoş değil diyecek oldum. Bir şey demeden döndü arkasını gitti.
Öğlene doğru iki patrondan birisi geldi.

Şimdi olsa uygun cümlelerle anlatırdım ama o zamanlarda girmedim o tarzda şeylere.
Babanı beğenmedim, çalışanlara davranışı hiç hoş değil, buradaki insanların size olduğu kadar, siz de buradaki insanlara muhtaçsınız demedim.
Bu adam burada olduğu müddetçe ilerleyemezsiniz, buradan ne alıyorsa yine verin, evde dursun, en azından işinize zararı olmaz demedim.

Şimdi olsa düzeltmek için uğraşırdım yine de ama o zamanki tecrübem buna müsait değildi.

Özür dilerim dedim. Ben dedim Ankara’nın havasına alışamadım sanıyorum.

Hem daha ilk gün ve bana henüz yatırım yapmadınız. Hem sizin hem de benim için zaman kaybı olmasın diye daha fazla ilerlemeden işten ayrılmak istiyorum dedim.

Şaşırdı tabi bir ay deneseydiniz filan dedi ama kararlılığı görünce tamam dedi.

İstanbul’a geri döndüm ve yeni uygun  bir iş bulana kadar 7 ay işsiz kaldım. (Bu kısmı daha sonra yazacağım)

Pişman mıyım? Değilim. Çünkü orada kalsaydım ne olurdu bilemeyiz. Belki iyi olacaktı belki çok daha kötü olacaktı.

7 ay işsiz kalmışsın daha kötü ne olur demeyin. Geçmişe yönelik senaryo yazmak gibi olmasın ama o işyerinde biraz daha kalıp, ailemi de oraya taşıyıp, borca girdikten sonra da işten ayrılabilirdim. Çok daha büyük yıkım olurdu.

Şimdi internette aradım o şirketi yoktu.
İnternette yoksa çoktan kapanmıştır.
Kapandıysa o mentalite yüzünden kapanmıştır.
Yoksa çalıştıkları alanda müşteri o zamanlar çoktu, şimdi daha çok.

Belki tek neden babaları da değildi ama işlerin iyi gitmemesi için iyi sebeplerden biriydi.
Bu adam yüzünden işte eleman tutmaları zordu.
İhtiyacın vardır, 3 ay çalışırsın, 5 ay çalışırsın ama şirketi tanıyıp en verimli olmaya başlayacağın zaman canına tak eder, dayanamazsın işi terkedersin.
Senin kaybın bir yana işyerinin senin verimli çalışacak düzeye gelene kadarki kaybı bir yana.

Bu şirket tek değil, bunun gibi başka şirketler de var.
Bu yazıyı mutlaka okuyup sorgulayacaklardır.

Belki de faydamız dokunacak. Eğer faydam dokunursa ne mutlu bana.

Toplam Oy Sayısı 3

Leave A Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir